Türkiye Bankalar Birliği ile Tekirdağ Ticaret ve
Sanayi Odası (TTSO) ve Tekirdağ Ticaret
Borsası (Tekirdağ TB) ev sahipliğinde düzenlenen “Tekirdağ İş İnsanları ve
Bankacılık Sektörü İstişare Toplantısı” yoğun katılımla Tekirdağ Namık Kemal
Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
Tekirdağ’da bulunan oda-borsaların
üyelerinin ve iş dünyası temsilcilerinin bankacılık sektöründe yaşadıkları
sorunları ve talepleri birebir olarak genel müdürlere aktarabilmeleri amacıyla
düzenlenen toplantıya; Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Tekirdağ Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu
Başkanı Alpaslan Çakar, Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay, Tekirdağ Ticaret Borsası Yönetim
Kurulu Başkanı Osman Sarı, Çorlu TSO Meclis Başkanı Erdim Noyan, Çorlu Ticaret
ve Sanayi Odası Başkanı İzzet Volkan, Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Süleyman Kozuva, Malkara TSO Meclis Başkanı Nurdan Altay
Güngör,protokol üyeleri, bankaların genel müdürleri ve iş dünyası temsilcileri
katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren
Tekirdağ Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sarı da içinden geçilen
süreçte reel sektör ile bankaların bir araya gelmesinin öneminden bahsederek,
buradan önemli sonuçların çıkabileceğini söyledi.
Bugün 100 civarında şirketin taleplerini
bankalara ileteceğini dile getiren Sarı, "Bu süreçte başkanımızın (TBB
Başkanı Alpaslan Çakar) bizi yalnız bırakmayacağına, elini bol tutacağına
inanıyorum." dedi.
“GÜÇLÜ
BANKALARIN VARLIĞI ANCAK GÜÇLÜ FİRMALAR VE SAĞLAM BİR REEL SEKTÖR İLE MÜMKÜN
OLACAKTIR”
“Marmara’nın
cazibe ve yatırım merkezi, Türkiye’nin parlayan yüzü Tekirdağ’a hoş geldiniz”
diyerek konuşmasına başlayan Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay; ‘ Tekirdağ dendi mi, akla “3
Kemaller diyarı’ gelir.
• Vatan şairi Namık Kemal
• Cumhuriyet şairi Yahya Kemal
• Çanakkale zaferine giden yolu açan ve
Tekirdağ’da kurulan 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal
Allah
hepsinden, tüm gazi ve şehitlerimizden razı olsun, makamlarını cennet etsin.
Bizlere de, ecdadımızın mirasını, bu toprakları, bu vatanı korumamızı nasip
etsin, onlara layık bir millet olmamız için bize güç, kuvvet versin. Sayın
Başkan ve genel müdürlerimize Tekirdağ’a böyle zaman ayırdıkları, bizlere bu
fırsatı verdikleri için teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum” dedi.
TTSO
Yönetim Kurulu Başkanı Günay; “Türkiye Bankalar Birliği ile benzer bir
organizasyonu bundan 2 yıl önce Tekirdağ, Edirne, Kırklareli ve Çanakkale
illeri kapsayan bir şekilde yaklaşık 1.300 kişinin katılımıyla ilimizde
gerçekleştirmiştik. Bugün de Tekirdağ ili ve ilçelerini kapsayacak şekilde
düzenlediğimiz toplantıya ev sahipliği yapmaktan da büyük mutluluk duyduğumu
belirtmek istiyorum.İş dünyası temsilcileri olarak zor bir dönemden geçiyoruz.
İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş deriz, bu buluşmayı bu şekilde
görüyor toplantımızın hepimize iyilikler getirmesini diliyorum. Güçlü
bankaların varlığı ancak güçlü firmalar ve sağlam bir reel sektör ile mümkün
olacaktır. İçinden geçtiğimiz süreç hepimizin fedakârlık yapmasını
gerektiriyor. Finansal kaynaklarımızın etkin ve verimli kullanılması amacıyla
hem özel sektör hem de bankacılık sektörü uygun kredi koşullarının sağlanması
ve kredinin yerinde kullanımı konusunda sorumluluklarını yerine getirmeli. Bu
nedenle, bugün bu toplantımızı her iki tarafın bir araya gelmesi ve fikirlerini
paylaşması açısından anlamlı buluyor, tüm taraflar için verimli geçmesini
diliyorum.” Açıklamasında bulundu.
“SON
2 SENEDE BAKANLARIMIZA 200’E YAKIN TALEP İLETTİK”
Günay;
“Bu toplantıda daha çok sizi dinleyeceğiz. Ancak ben de hem bankacılık
sektörüne hem de genel ekonomiye ilişkin birkaç konuya kısaca değinmek
istiyorum
Kıymetli
misafirler, Pandemi
ve sonrasındaki süreçte TOBB ve Oda-Borsa camiası olarak gün be gün
üyelerimizin sıkıntılarını takip ettik. Topladığımız sıkıntılara çözüm
önerileri geliştirdik ve ilgili bakanlıklara ve kamu kurumlarına iletip, bu
sorunların takipçisi olduk. Son 2 senede
Bakanlarımıza 200’e yakın talep ilettik. Bu taleplerimizden pek çoğu hayata
geçti. Elbette sıkıntılar bitmedi, bunları da takip etmeye devam ettik.Başta
enerji olmak üzere girdi maliyetlerindeki artışı, tedarik zincirindeki
sıkıntıları, İşçi - işveren davalarında yaşanan sorunları, üyelerimizin kamuda
bekleyen alacaklarını, fiyat farkı ve tasfiye kararnamelerini, birikmiş KDV’leri
ve kredi faizi oranlarındaki yükselişi aktardık. Kasım, aralık aylarından bu
yana döviz kuru sıkıntısı, girdi maliyetleri artışı, elektrik ve doğalgaz
sorunu piyasada hiç görmediğimiz sıkıntılara neden oldu. Ocak ayında piyasa
koşulları daha da değişkenlik gösterdi. Şu anda da halen ciddi bir maliyet
baskısı altındayız. Maliyetler artarken satış hacmimiz azaldı. Alacak tahsilatı
çok zorlaştı. Enflasyon, işletme sermayelerini eritti. Satışı azalan, fiyat
artıramayan işletmeler var ise eğer hazır paradan dengeleme yoluna
başvuruyorlar. Pandeminin yükü bitmemişken bu kadar sıkıntı hepimizi
zorlamaktadır. Diğer taraftan, asgari ücretin enflasyonun üzerinde reel
artması, hem sosyal açıdan olumlu, hem de piyasaları canlandıracak. Tüm
ücretlerden asgari ücret düzeyi kadar Gelir Vergisinin kaldırılması da iş
dünyası üzerindeki yükü azalttı. İşverene asgari ücret desteğinin artmasını
istedik. Talebimizle gelir vergisi dilimlerinin yükseltilmesini sağladık. Başta
Tıbbi cihaz firmaları olmak üzere, uzun süredir kamuda bekleyen alacaklar
ödenmeye başladı. Piyasada neler oluyor diye baktığımızda, ekonomi
canlanıyor.2021’de ekonomimiz yüzde 11 büyüdü. Sanayi, pandemi öncesini
yakaladı ve geçti. Yine 2021’de ihracatımız 225 milyar $’ı aştı. Tarımda;
yakıt, gübre, yem vs. girdi maliyetlerindeki yüksek artışlar sıkıntıya yol
açıyor. Enflasyon ve döviz kurlarındaki
oynaklık maalesef olumsuz yansıyor. Bu konuyla ilgili durumu, ilgili Bakanlarla
paylaştık. Döviz kurlarındaki artışla ilgili olarak, yaşanan sıkıntıları dile
getirdik.Piyasayı ve pek çok firmamızı olumsuz etkilediğini, istikrar ve
öngörülebilirliğin temin edilmesi gerektiğini söyledik. Açıklanan tedbir
paketleri sonrası piyasalar kısmen de olsa sakinleşti. İnşallah bundan sonra
daha az dalgalanma yaşanacak. Bizde kur-faiz ekseninden çıkıp,
üretime-yatırıma-ihracata odaklanacağız.” Dedi.
“BÜYÜME
BİZİM GİBİ ÜLKELER İÇİN ÇOK ÖNEMLİ, ÇÜNKÜ İSTİHDAMI KORUMAK VE İNSANLARA İŞ
BULABİLMEK AÇISINDAN BELLİ BİR BÜYÜMEYİ YAKALAMAK ZORUNDAYIZ”
TTSO
Başkanı Günay; “Değerli konuklar, İçinden
geçtiğimiz pandemi ve sonrasındaki sıkıntılı dönemde özel sektörle birlikte
hareket eden, bizim yanımızda olan bankalarımıza özellikle teşekkür ediyorum.
Ancak bu süreçte çoğu bankayı maalesef yanımızda göremedik. Yüksek faiz
oranları ve kredi vermeme eğilimleri maalesef özel sektörü zor durumda
bırakmıştır.Son dönemde taleplerimizle, KGF kefaletli 3 yeni kredi paketi
çıktı.KGF olarak üyelerimize bir kez daha kefil oluyoruz. Ancak burada da
üyelerimizden, banka şubelerinde limit olmadığına yönelik şikayetler de almaya
başladık. Reel sektör ve özel sektörün aynı gemide olduğunu aklımızdan
çıkarmadan el ele birlikte çalışmalıyız. Diğer yandan, dünya ekonomisinin bu
yıl yüzde 4,4 büyümesinin öngörüldüğünü, savaşın etkisiyle bunun biraz daha az
olabileceği öngörülüyor. Türkiye’deki genel büyüme seyrine bakıldığında
ortalama yüzde 5 civarında büyüme tarihsel döngümüz var. Büyüme bizim gibi
ülkeler için çok önemli, çünkü istihdamı korumak ve insanlara iş bulabilmek
açısından belli bir büyümeyi yakalamak zorundayız. Ümit ediyorum ki 2022
yılında da yüzde 5 civarında büyümeyi gerçekleştirebilmiş oluruz.Öte yandan 60
milyar TL olarak açıklanan son KGF paketlerine yönelik kaynağın yurtiçinde
yüzde 100’ü geçen üretici fiyatları enflasyonu ve küresel piyasalarda
yükselmeye devam eden emtia fiyatları nedeniyle öz sermayeleri giderek eriyen
firmalarımızın artan ihtiyaçları için yeterli olmadığı kanaatindeyiz. Aynı
durum, Eximbank destekleri için de geçerli. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın
Nureddin Nebati’nin açıkladığı Türkiye Ekonomi Modeli’nin en önemli
bileşenlerinden olan ihracatı destekleyen Eximbank’ın kaynaklarının da
arttırılmasını çok önemli görüyoruz. Değişken faiz, firmalarımızın KGF
Paketlerine çekimser yaklaşmasına neden oluyor. Faizin belirli bir vade sonrası
yukarı tırmanması halinde firmalarımız ilgili dönemdeki faiz oranını da kabul
etmek durumunda kalabiliyor. Belirsiz bir faiz oranının altına imza atmak,
özellikle düşük kar marjlarının olduğu sektörlerde sorun yaratıyor. Dolayısıyla
kredinin geri ödemesinde Türk Lirası Referans Faiz Oranı endeksli değişken faiz
kriterinin, sabit faize çevrilmesi gerektiğine inanıyoruz.” Açıklamasında
bulundu.
“TEKİRDAĞ,
BUGÜN GURUR DUYMAMIZ GEREKEN YERDEDİR. OKURYAZARLIKTA TÜRKİYE 2.’SİYİZ”
Konuşmasının
son bölümünde sayısal veriler hakkında bilgiler veren Günay; “Kıymetli
katılımcılar,
pandemi döneminde kredi desteği için çok çaba harcadık, Nefes Kredileri
başlattık. Başta kamu bankalarımız olmak üzere özel bankalarımız da kredi
sağladılar, kredi yapılandırmaları da yararlı oldu. Bu hususta bankalarımıza
teşekkür ediyorum. Kredi desteklerine rağmen, genel gider desteği ve istihdam
destekleri istenilen düzeyde olmadı, ama artık en kötü dönemi geride bırakmış
olmayı temenni ediyorum. Tekirdağ’ın gelecek vizyonu ve genel durumu hakkında
birkaç veriyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Tekirdağ, bugün gurur duymamız
gereken yerdedir. Okuryazarlıkta Türkiye 2.’siyiz. Kişi başı gelir
sıralamasında 4. sıradayız. Türkiye'nin en gelişmiş 10 ili arasındayız. Dünyaca
ünlü bir iş dergisi olan FORBES’in yaptığı, "İş Yapmak ve Yaşamak İçin En
İyi Kentler" araştırmasında İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra 4. sırada
yer aldık.
Esasında
tüm bunların yansımasını Türkiye’nin en büyük 1.000 sanayi kuruluşu içinde
Tekirdağlı firma sayısında da görüyoruz.
• 10 sene önce 8 firmamız vardı, şimdi
sayı 22’ye yükseldi.
• Ayrıca 13 OSB ve 1 Serbest Bölge ile
bu alanda da Türkiye’nin lider şehirleri arasındayız.
• 6 kıtada, 146 ülkeye ihracat
yapıyoruz.
• İhracat bu yılın ilk 2 ayında, geçen
yıla göre Türkiye’de yüzde 21 artarken, Tekirdağ’da yüzde 26 arttı.
Tekirdağ’ın
rakamlarından da kısaca bahsetmek isterim sizlere.
• Açılan şirket sayısı bu yılın ilk 2
ayında, geçen yıla göre Türkiye’de yüzde 3 azalırken, Tekirdağ’da yüzde 3
arttı.
• Kapanan şirket sayısı aynı dönemde
Türkiye’de yüzde 13 azalırken, Tekirdağ’da yüzde 47 azaldı.
• Sigortalı çalışan sayısı, Ocak ayında
geçen yıla göre Türkiye’de ve Tekirdağ’da yüzde 6 arttı.
• Kadın istihdamının toplam istihdama
oranı Türkiye’de yüzde 32 iken, Tekirdağ’da yüzde 33 oldu.
• İşyeri sayısı, Ocak ayında geçen yıla
göre Türkiye’de yüzde 6 artarken, Tekirdağ’da yüzde 8 arttı.
• Kurumlar Vergisi Mükellef Sayısı,
Şubat ayında geçen yıla göre Türkiye’de yüzde 7 artarken, Tekirdağ’da yüzde 8
arttı.
Biraz
da finansal verilerden bahsetmek isterim.
• Nakdi kredi kullanımı, Ocak ayında
geçen yıla göre Türkiye’de yüzde 39 artarken, Tekirdağ’da yüzde 25 artmış. Yani
bankalar Tekirdağ’a Türkiye ortalamasının daha altında kredi vermiş.
• Sorunlu krediye baktığımızda, Aralık
2021 değerlerine göre Türkiye’de oran yüzde 3,2 iken, Tekirdağ’da yüzde 2,8.
Tekirdağ borcuna sadık bir şehirdir.
• Karşılıksız çek adedi bu yılın ilk 2
ayında, geçen yıla göre Türkiye’de yüzde 25 artarken, Tekirdağ’da yüzde 22
azaldı.
• Karşılıksız çek tutarı bu yılın ilk 2
ayında, geçen yıla göre Türkiye’de yüzde 79 artarken, Tekirdağ’da yüzde 22
azaldı.
• Protestolu senet adedi bu yılın ilk 2
ayında, geçen yıla göre Türkiye’de yüzde 19 azalırken, Tekirdağ’da yüzde 32
azaldı.
• Protestolu senet tutarı bu yılın ilk
2 ayında, geçen yıla göre Türkiye’de yüzde 36 azalırken, Tekirdağ’da yüzde 48
azaldı.
• Yani Tekirdağ borcuna sadık bir
şehirdir.
Sadece
sanayi ile değil, tarımda da öne çıkıyoruz.
Ayçiçeğinin
yüzde 33’ü, kanolanın yüzde 66’sı burada üretiliyor.
Burada
liman var, havayolu var, demiryolu var, otoyol var.
Tekirdağ, aynı zamanda Avrupa’ya açılan kapının
ve 500 milyonluk zengin bir nüfusun hemen yanı başında. Ve bizler Tekirdağ TSO
olarak potansiyeli hayata geçirmek için çeşitli projeler geliştirip uygulamaya
koyuyoruz. Tam olarak bu noktada şehrimizin kültüründe artık yer edinen ortak
akıl ile, merkezi yönetim, yerel yönetim, kamu kurum ve kuruluşları ve STK’lar
la her daim iş birliği içindeyiz.Tekirdağ, üreten bir kent! Gelecek vadeden bir
kent! Sosyal ve kültürel zenginliğe sahip bir kent! Ancak hedeflerimize daha
çok ulaşabilmek için finansal kaynaklara, bankalarımızla daha çok işbirliğine,
desteğe ihtiyacımız var.” Dedi.
Günay, konuşmasını: “Bu organizasyonun
Tekirdağ’ımızın ticari hayatına ivme katacağını inanıyorum. Tüm katılımcıların
buradan en iyi görüş ve intibalarla ayrılmasını temenni ediyorum.
Son olarak, Sayın Valimize, Büyükşehir Belediye
Başkanımıza ve Protokol Üyelerine, Sayın Bankalar Birliği Başkanımıza,
Bankalarımızın Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcılarına, Yöneticilerine, Oda
ve Borsa Başkanlarımıza, üyelerimize ve tüm katılımcılarımıza teşekkür
ediyorum. Bu gece ilk sahurunu idrak edeceğimiz Mübarek Ramazan ayınızı da
tebrik ediyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” Diyerek tamamladı.
“TÜRKİYE YÜZDE 11 CİVARINDA BÜYÜDÜ”
Toplantıda konuşan Türkiye
Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü
Alpaslan Çakar, “2019’da hatırlayın zaten bütün dünyada bir kriz vardı. Dünya
ticaret hacmi kısmen yara gördü. Ama 2019 yılının sonuna gelindiğinde Çin’de
virüs ortaya çıktı. Sonuç olarak pandemi bütün dünyada bir enflasyon. Petrol
fiyatları arttı, doğalgaz fiyatları arttı, hammadde fiyatları arttı. Dünya
Total olarak bir enflasyon ile karşılaşmıştı. 2021 yılına gelindiğinde ise bu
sefer Ukrayna ve Rusya krizi ortaya çıktı. 1980 ile 2020 yılları arasında
gelişmiş ülkeler yüzde 3 nokta civarında büyüyor. Gelişmekte olan ülkeler yüzde
3.6 civarında büyüyor. Dünyanın tamamı ise yüzde 3.2 civarında büyüyor.
Türkiye’nin büyüme hızı her zaman bir kertik daha yukarıda. 2000 ile 2020
yılları arasında ise gelişmiş ülkeler 1.7 oranından, gelişmekte olan ülkeler
ise 5 küsür, dünya Total değilse yüzde 3.6 oranında büyüyor. Ama Türkiye yine
yüzde 5 civarında bir büyüme hızı ile büyüyor. Pandemi döneminde dünya ticaret
hacmi daralmıştı. Bütün dünya yüzde 1.3 oranda daralmıştı hatırlayın. Çin yüzde
3.2 büyümüştü, 2020 yılında Türkiye ise yüzde 1.8 oranında büyüdü. 2021 yılına
geldiğimizde ise Türkiye yüzde 11 civarında büyüdü” diye konuştu.
“UKRAYNA – RUSYA SAVAŞI TURİZMİMİZİ ETKİLEDİ”
Çakar “Biz enerji konusunda maalesef net bir
şekilde ithalatçı bir ülkeyiz. Petrol artışı eşittir enflasyon demektir. Bizim
gibi hammaddeyi dışarıdan alan ülkelerde petrol arttığında, enerji arttığında
siz oradaki enflasyonu otomatik olarak alıp transfer etmiş oluyorsunuz. Şunu
söylemek gerekir nokta bizim ülkenin üretim kapasitesi gerçekten çok iyi. Bizim
sana evdeki kapasite kullanım oranı yüzde 75-76 oranında. Biz 1 milyar doların üzerinde
48 adet ürün üretiyoruz. Ve bunu 46 farklı ülkeye satıyoruz. Ben geçen ay bir
ülkede yedim sadece öğrettikleri tek şey var petrol. Petrol üret sat başka
herhangi bir şey yok. Bizim çok ciddi anlamda hem ürün çeşidimiz var, hem de
çok farklı pazarlara satabiliyoruz.” diye konuştu.
Turist konusuna da değinen Çakar, “Ancak bu sene
maalesef Rusya Ukrayna krizi dolayısıyla hedef 35-40 milyon dolarken,
Ukrayna-Rusya krizi bu durumu biraz negatif etkileyebilir. Ancak İngiltere
pazarı, İsrail pazarı, Avrupa pazarı ve Arap pazarı ile bunu kapatabileceğimizi
düşünüyorum. Rusya bize en çok turist gönderen ülke. Almanya sonra Polonya ve
Ukrayna geliyor” şeklinde açıklamada bulundu.
“HER KARIŞ TOPRAĞI EKMELİYİZ”
Alpaslan Çakar son olarak tarım konusuna da değinerek, “Bu pandemi özellikle
bize şunu gösterdi. Gıda ve tarım milli bir meseledir, stratejik bir meseledir.
Hatta Sayın Cumhurbaşkanının ifadesiyle savunma sanayisi kadar önemli bir
meseledir. Biz bir karış toprağı nadasa bırakamayız. Biz her karış toprağı
ekmek zorundayız” diyerek açıklamalarını noktaladı.
“İHRACATI ARTIRMAK ANCAK ÜRÜNÜ ARTIRMAKLA OLUR”
Toplantıda
konuşan Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım; “Üretimin
miktarını artırmamız gerekiyor. Bunu ne ile yapacağız. Ürüten firmaların
sayısını artırırız veya teknolojimizi yükseltiriz. Hem üretim
mekanizmalarının sayısını artırır hem de teknolojimizi yükseltirsek bu defa
katlamalı bir şekilde üretimimizi artırmış oluruz. Çok daha hızlı bir şekilde
koyulan hedeflere ulaşmamız mümkün olur.
Teknolojiyi yükseltmek her alanda daha fazla kazanmak anlamına
gelir. Teknolojiyi de tabi ki finansal sektörün desteğiyle yükselteceğiz. Ya
teknolojiyi ithal edeceğiz ya teknolojiyi icat edeceğiz.
Tekirdağ’ımızda 4 tane büyük limanımız var ve bu limanlarda çok
ciddi ihracatlar yapılmakta. Asyaport Türkiye’mizin en büyük konteyner transit
limanı yılda 2 milyon elleçleme yapılıyor. Yani vinçlerin limandan alıp gemiye
koyduğu bir elleçleme, gemiden alıp limana koyduğu bir elleçleme
olarak geçiyor. Bizim bu elleçlemeleri artırabilmemiz için ihraç ettiğimiz
ürünleri artırmamız lazım. Zenginleşebilmek için, dış ticaret fazlası
verebilmek için ihracatımızı artırmamız gerekiyor. İhracatı artırmak ancak
ürünü artırmakla olur. Ürünü ne kadar artırabilirsek dış pazarda pastadan daha
çok pay almamız mümkün. Biz bunu her alanda yapmaya talibiz.
Finansal sektörle reel sektörü bir kuşun iki kanadına
benzetiyorum. Tek başına uçması mümkün değil. Tek kanatlı uçmak mümkün değil,
onun için iki kanadında güçlü olması lazım. Bunu yapacak olan burada oturan
sizlersiniz. Bizler devlet insanları olarak kapıları açarız ama projelerin
sizden gelmesini bekliyoruz ve bu projeler geldiği müddetçe de bu projeleri
desteklemek, bu projeleri takip etmek bizlerin boynunun borcudur. Bu
toplantının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Burada bankacılık sektörünün en önemli insanlarını bir arada
bulmak Tekirdağ’ımızın en önemli iş insanlarıyla konuşuyor dertlerini
paylaşıyor, problemlerine birlikte çare buluyor olmak beni hakikaten mutlu
ediyor. Yarına çok daha umutla bakıyorum. Özellikle genç iş insanlarımızın
burada daha çok olması beni daha da gururlandırıyor, yarının Türkiye’si bu ve
buna benzer salonlardan çıkacak güzel sinerjiyle şekillenecektir.” Dedi.
Vali Yıldırım’ın konuşmasının ardından hediye takdimleri ve
toplu fotoğraf çekimi yapıldı.
Toplantı soru-cevap ve değerlendirme bölümü ile devam etti.