MÜBADELENİN 100. YILI ŞARKÖY'DE ANILDI

 


30 Ocak 1923 tarihinde Lozan'da Türkiye ile Yunanistan arasında bir sözleşme ve protokol imzalandı. Bu sözleşme ve protokol "Türk-Yunan nüfus mübadelesine ilişkindi. Buna göre 1 Mayıs 1923 tarihinden başlayarak,Türk topraklarında yerleşmiş Rum-Ortadokslar ile Yunan topraklarında yerleşmiş  Müslüman Türkler zorunlu göçe tabi tutuldular. Böylelikle yaklaşık olarak 350 bin Müslüman Türk ile 200 bin Hıristiyan Rum yaşadıkları yerleri terk etmek durumunda kalmışlardı.  


30 Ocak Pazartesi günü Şarköy Belediyesi, Şarköy Kent Konseyi ve Şarköy Mübadiller Grubu tarafından İskelede düzenlenen etkinlikte mübadil çocukları ve torunları mübadelenin 100. yılında günün anısına denize çelenk ve karanfiller atarak,mübadelede evlerini terk etmek zorunda kalan mübadilleri andılar.İskele'de gerçekleştirilen Anma programı saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşının okunması ile başladı  Etkinlikte açılış konuşmasını Şarköy Mübadiller Grubu adına Leyla Kurtoğlu yaptı. Kurtoğlu konuşmasında; "Değerli dostlar, Mübadele Anmalarını ne için yapıyoruz? Mübadele anlaşmasının 1923'te imzalandığı 30 ocak tarihi anmalar için tüm mübadil kuruluşların ortak aldığı bir karardır ve uzun zamandır bu anmalar yapılmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk: 'Tarihini iyi bilmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur' demiştir. Mübadele; üzerinde yaşadığımız bu toprakların en önemli tarihi olaylarındandır. Bu anlaşmayla gelen göç, nüfus olarak en büyük göçtür ve önemli sonuçları olmuştur. Atalarımız ve aile büyüklerimiz bu zorunlu yer değiştirmede pek çok sıkıntılar çekmiş olsalar da çalışma ve gayretleriyle bu sıkıntıları aşmış, geldikleri yerleri de bıraktıkları topraklar gibi cennete çevirmesini bilmişlerdir. Mübadilerin beraberinde getirdikleri kültür onların birlik ve beraberlik içerisinde mutlu yaşamalarını sağlamıştır. Bu kültüre sahip çıkmak ve gelecek nesillere aktarmak için bu anmaların önemi büyüktür. İlçemizde mübadeleyi anlatan en güzel eserleri merhum Tahsin Gülen kitaplaştırmıştır. Değerli büyüğümüz, öğretmenimiz,Akile Sezgen Vardar 'Suyun öbür tarafı ' adlı kitabında Yunanistan'da mübadil gelinen köyleri ziyaretini ve ailesinden aktarılanları yazmıştır. Yine değerli bir yazarımız Emine Sonal da mübadil kültürümüzde yer alan manilerimizi kitaplaştırmış tır. Okuyalım ve okutalım.Mübadil kültürümüze bir başka büyük katkı da Mustafa Karayer tarafından yapılmış olup türkülerimizi ve halk oyunlarımızı derlemiştir. Mübadil yemek kitabı çalışmaları da yapılmaktadır. Yerel mübadil kültürümüze katkısı olan tüm çalışmaları destekliyor ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. Tüm Mübadil aile büyüklerimizi de rahmet ve saygıyla anıyor, ruhları şad olsun diyoruz." dedi.

Daha sonra CHP Tekirdağ Balkan Masası Sorumlusu Nurten Yontar Mübadelenin 100. yılında 100 Mübadil Kuruluşunun Ortak Açıklamasını okudu. Nurten Yontar tarafından okunan ortak açıklama şöyle:                   

 "Selanik doğumlu şairimiz Nazım Hikmet, "Uyumak şimdi, uyanmak yüzyıl sonra" demişti sevgilisine…      Biz mübadiller için yazılmış sanki…Sevdalısı olduğumuz Türkiye Cumhuriyetinin yüzüncü yılını kutlarken ister istemez yüreğimizin bir köşesinde bir burukluk taşıyoruz…Zira 2023, sadece cumhuriyetimizin kuruluşunun değil aynı zamanda nüfus mübadelesiyle ata yurttan ana yurda savruluşumuzun da yüzüncü yılına denk geliyor.Ve bugün biz mübadil çocukları ve torunları, aile tarihimizin yazıldığı ve bir anlamda kaderimizin değiştiği o tarihi karmaşık duygularla anmak için bir araya toplanmış bulunuyoruz. Bir yanımızda elbette keder var: Atalarımızın bir asır önce terk etmek zorunda kaldık ları vatan bildikleri şehirleri,kasabaları, köyleri çok özledik… Selanik, Langaza, Kavala, Sarışaban, Drama, Serez, Kesriye, Karaferye, Vodina, Karacaova, Ağustos, Yenice-i Vardar, Kayalar,Yanya, Preveze, Parga, Florina, Nasliç, Kozana, Grebene,Kandiye, Hanya, Resmo, Yerapetra, Sakız, Midilli, Limni ve diğer yerleşim yerleri buram buram tütüyor burnumuzda…                               Büyüklerimizin gölgesinde tütün dizdikleri gülibrişim dallarını, suyundan içtikleri çeşmeleri, namaza durdukları camileri, düğün dernek günlerinde hora döndükleri köy meydanlarını, sıcacık evlerimizi çok ama çok özledik.Bir yanımız ise gurur ve mutlulukla coşuyor: Hemşerimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde kurulan Türkiye Cumhuriyetinin onurlu bir vatandaşı olarak yaşamaktan, "Ne mutlu Türküm diyene" özdeyişini yüreklerine nakşetmiş 82 milyonluk bir ailenin ferdi olmaktan gurur duyuyoruz.Elbette hem bizlerin hem de cumhuriyetimizin yüzüncü yılında çözüm bekleyen birçok sorunla karşı karşıyayız.Etrafımızda yaşanan savaşlar ve dış dünyada artan gerilim hepimizi huzursuz ediyor.Son dönemde her kesimi etkileyen ekonomik kriz,kontrolsüz biçimde ülkemize gelen milyonlarca sığınmacının yarattığı demografik sorunlar ve günlük yaşamımızı her geçen gün biraz daha tehdit eden sosyal  problemlerden her Türk vatandaşı gibi bizler de olumsuz etkileniyoruz.                 Lakin bütün bu sorunların toplumsal barış ve uzlaşma içinde çözülmesinden başka bir çaremiz olmadığının farkındayız. Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da biz mübadil çocukları ve torunları, ülkemizde yaşanan her problemin üstesinden gelmek üzere birlik ve beraberlik içinde çok çalışmaya devam edeceğiz.Vatanımıza ve milletimize  olan sorumluluklarımızı yerine getirmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Öte yandan, daha önceki yıllarda ısrarla dile getirdiğimiz biz mübadillere özel taleplerimizi de bu vesileyle tekrarlamak istiyoruz. Avrupa Birliğinden ve komşu Yunan hükümetinden en büyük beklentimiz, ata topraklarına yaptığımız ziyaretlerde sürekli karşımıza çıkan vize sorununa bir çare üretmeleridir. Yüz yıl önce mübadele ile bıraktığımız evlerimizi, köylerimizi, mezarlıklarımızı ve diğer hatıralarımızı kolayca görebilmek adına vize duvarlarının kaldırılmasını, en azından esnetilmesini, çok girişli ve uzun süreli vize verilmesini talep ediyoruz.İki ülkenin mübadillerinin ortak bir talebi de Lozan Antlaşmasının mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde terk edilen topraklarda kalan kültürel mimari varlıkların karşılıklı olarak restore edilmesidir. Bu anlamda; ibadet yerleri, hamamlar, çeşmeler,anıt evler, mezarlıklar gibi kültürel ve mimari varlıkların envanterlerinin çıkartılmasını, koruma altına alınmasını ve restore edilmesini istiyoruz.Lozan Antlaşması gereği mübadeleye tabi tutulmayan Yunanistan'daki Türk-Müslüman azınlık ve Türkiye'de ki Rum-Ortodoks azınlığın karşılıklı olarak eğitim, kültür, dil ve inanç özgürlüğü gibi insan haklarının hükümetlerce güvence altına alınmasını bekliyoruz. Her iki ülkenin okul müfredatından, tarih dersi kitaplarından birbirlerinin tarihini karalayıcı, hakaret içeren,düşmanlık doğuracak uydurma metinlerin ayıklanarak dostluğu teşvik edici bir şekle sokulmasını barışçıl bir ortam için gerekli görüyoruz.Son dönemde Türkiye ve Yunanistan arasında Adalar,kıta sahanlığı ve benzeri konulardaki görüş ayrılıklarının yeniden tırmanışa geçtiğini görüyoruz. Asırlardır komşuluk eden iki halkın arasında düşmanlık tohumları ekilmesinden sadece emperyalist ülkelerin kazançlı çıkacağını tarih bize öğretmiş olmalıdır.Dolayısıyla Türk Yunan ilişkilerinin Lozan Antlaşmasına ve onun ruhuna sadık kalarak karşılıklı güven ve barış iklimine kavuşması gerektiği düşüncesindeyiz.Sözlerimize başlarken hemşerimiz Nazım Hikmet'in bir şiirinden satırlar okumuştuk.Şimdi aynı şiirin başka dizelerine atıfta bulunmanın tam sırası:                            "Geçen bir asırlık süre bizi korkutmuyor… Zira bizim asrımız sefil ve yüz kızartıcı değil, biz de kaçak değiliz!  Bilakis bizler mazlum olduğu kadar cesur ve kahraman bir asrın torunlarıyız… Bizler mübadiliz! Kaybedilmiş  toprakların hatıraları kadar aziz insanlarız! Bizler, aile tarihimizi asla unutmamaya yeminli mübadilleriz! "Çekilen acılar bir daha yaşanmasın!" Konuşmaların ardından mübadillerin anısına denize çelenk bırakılırken, etkinliğe katılanlar ise denize karanfil attılar.                         Mübadilleri anma günü etkinliğine Belediye Başkan Yardımcısı Yasemin Çavuşoğlu, Belediye Meclis üyesi Gülten Yanık, CHP Tekirdağ Balkan Masası Sorumlusu Nurten Yontar, Tekirdağ Kent Konseyi Başkanı Berrin Başol, Şarköy Kent Konseyi Başkanı Bülent Yakar,Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeleri, CHP ilçe yönetim kurulu üyeleri, mübadil torunları ve vatandaşlar katıldı.                                           .

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski