14 Mart Tıp Bayramı Tekirdağ-Süleymanpaşa
ilçesinde gerçekleştirilen törenle kutlandı. Valilik binası önünde
yapılan törene Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Tekirdağ
Tabip Odası Başkanı Şenol Özcan Tekirdağ'da görev yapan doktorlar ve
vatandaşlar katıldı.
Saygı
duruşu ve ardından İstiklal Marşı'nın okunmasıyla ile başlayan törende Tekirdağ
Tabip Odası Başkanı Şenol Özcan tarafından Atatürk Anıtı'na çelenk sunuldu.Törende
bir konuşma yapan Tekirdağ Tabip Odası Başkanı Şenol Özcan, konuşmasında,
"Sözlerime ülkemizde yaşanan deprem felaketinde hayatını kaybeden yaklaşık
49 Bin vatandaşımıza 450 sağlık çalışanımıza ve 100'e yakın meslektaşımıza
Allahtan rahmet, yaralılara şifa dileyerek başlıyorum, Türkiye'de modern tıp
eğitimi,14 Mart 1827 tarihinde askeri bir okul olan Tıbhane-i Amire bünyesinde
başlamıştır. Ülkemizde her yıl kutladığımız tıp bayramının, 14 Mart tarihinde
olmasının temel nedeni budur. Ancak, Tıp bayramı olarak kutlanmasının hikayesi başkadır.
Türkiye'de Tıp eğitimi 1912 yılından itibaren kendini savaşların içinde bulmuş ve bu durum hem tıp
eğitimi hem tıp hocalarını hem de tıp
öğrencilerini olumsuz etkilemiştir. Ardından 1919-1921 yıllarında, büyük törenlerle kutlanan tıp bayramları,
Tıbbiye'nin özgürlük için verdikleri mücadelelerden biri olarak tarihte yerini almıştır. İlk Tıp bayramı kutlamaları, İstanbul'un işgali
sırasında olmuş; Tıbbiye, İngiliz askerlerinin işgali altında iken, Tıp
hocalarının ve öğrencilerin bir birlik mesajı olarak başlamıştır. "14 Mart
1919'da İstanbul işgal altındadır. O gün tıp öğrencileri Haydarpaşa'da toplanıp işgali protesto
ederler. Tıp öğrencilerinin protestosuna dönemin hekimleri de katılır. Böylece
14 Mart 1919 bir özgürlük ve bağımsızlık hareketi olarak tarihimizde kutlanan
ilk Tıp Bayramı olur. Dünya Sağlık Örgütü Sağlığı fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak
iyi olma hali diye tanımlıyor. Hekimler fiziksel ve ruh sal bozuklukları bir
noktaya kadar tedavi edebilir, ama sosyal olarak iyi olma hali özgürlük ve bağımsızlıktan
geçer. O yüzden özgürlük ve bağımsızlık hekimlik mesleğinin olmazsa olmazıdır,
sağlıklı ve mutlu bir yaşam ancak özgür ve bağımsız bir ülkede gerçekleşebilir.
Bu nedenledir ki hekimler işgallere ilk karşı çıkanlar arasında yer almış ve
mücadele etmişlerdir. Bizler hangi durumda olursak olalım ülkemize,
mesleğimize,geleceğimize sahip çıktık, çıkıyoruz, çıkmaya devam edeceğiz.Biz
bunu 100 yılı aşkın süredir yapıyoruz. Bir yıl öncesine kadar Pandemi kıskacı
altında, şimdilerde ise depremin yaşandığı bölgelerde zor şartlarda sağlık
hizmeti vermekteyiz, bu bizim görevimizdir, bizler bundan hiç rahatsız olmadık,
olmayız da ama bizler böyle zor zamanlar haricinde de hatırlanmak ve saygı
duyulmak istiyoruz. Son yıllarda popülist uygulamalarla artan sağlıkta şiddet,hekimleri
birbiri ile yarıştıran döner sermaye garabeti, 3-5 dakikada hasta bakma zorunda
bırakılıp hastalara iyi sağlık hizmeti verememenin üzüntüsü,sağlık hizmeti
alamayıp doktor,doktor dolaşmak zorunda kalıp,sağlık sistemini kışkırtıp Türkiye'yi
dünyada nüfus başına en fazla doktora başvuran ülkelerden biri haline getiren
uygulamalar, her yıl neredeyse üç bin meslektaşımızı yurt dışına gitmek zorunda
bırakmaktadır. Bundan sonraki yıllarda iyi sağlık hizmeti alabilmemiz için bırakın
gidenleri engellemeyi, gidenlerin geri gelmesini sağlamalıyız. Türk Tabipleri
Birliği,Tabip Odaları ve bu ülkenin hekimleri olarak,bizim mücadelemiz her
zaman halkımızın daha iyi sağlık hizmeti alması içindir,bu yüzden halkımızın
sağlığı için bilimin ışığında her zaman doğruları söylemekten geri durmayacağız.
Ülkemizde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle, bu yıl yapmayı planladığımız
bir çok etkinliği, iptal etmek durumunda kaldık, Umarım bundan sonraki yıllarda
daha özgür, daha demokratik, daha sağlıklı ve daha mutlu ortamlarda 14 Martlar
kutlarız.Tekirdağ Tabip Odası Yönetim Kurulu adına hepinizi saygı ve sevgi ile
selamlayarak sözlerime son veriyorum." dedi.
(Haber Merkezİ)